Projenin genel hedefi; Türkiye ile Almanya arasındaki çok katmanlı ve karşılıklı göçler tarihini gün yüzüne çıkararak, iki ülke toplumları arasında geçmişten bugüne yoğun bir biçimde yaşanan kader ortaklığı ve sosyal uyuma vurgu yapmak ve bu iki toplum özelinde açığa çıkmış göç deneyimlerinin ışığında göç olgusuna olumlu bir pencereden bakmayı teşvik etmektir.
Bir sigara tablası, bir bavul veya bir kartpostal…
Gündelik hayata dair objeler bir nostalji unsuru olmanın ötesinde tarihyazımına da katkıda bulunuyor. Bu anlamda her bir obje toplumsal hafızanın kuytu köşelerinde saklı kalmış gerçekleri de gün yüzüne çıkarıyor…
beraberce Derneği olarak geçmişi, insanların duygu ve anlam dünyaları ve nesnelerle kurdukları ilişki üzerinden okumanın anlamlı olacağını düşündük. Gündelik yaşamın detayları, doğru bildiğimiz kimi şeylerin belki de sandığımız gibi olmayabileceğini görmemizi sağlıyor olabilir dedik. “Küçük” hikayelerin görünür/bilinir hale gelmesinin yaşamlarımıza dokunacağını düşündük ve bu çerçeveden hareketle “Göçün Yüzleri: Almanya-Türkiye” projemiz kapsamında objelere daha yakından bakmayı amaçladık.
Uzun süredir yurtdışında yaşayan Türkiyeli göçmenlerin kıyıda köşede kalmış hikayelerini gün yüzüne çıkarmayı amaçlayan DiasporaTürk Topluluğu ekibi ile tanıştık ve beraberce işe koyulduk. Ekibin topladığı göç objelerinin ve hikayelerin, yaşanmışlıkların somut “belgeleri” olarak göç tarihine farklı bir perspektiften bakmamızı mümkün kılacağını gördük.
Bu amaçla, Diaspora Türk ekibi ile beraberce hazırladığımız “Objelerle Göçün Belleği” başlıklı online atölyemizin sizlerin de ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.