beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları

  • 26
    aralık
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Bugünden beraberce: Hafıza ve Barış Buluşmaları
    DETAYLI BİLGİ
  • 21
    aralık
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Lara Özlen ile Deneyim Paylaşım Atölyesi: Pink Armenia-Ermenistan
    DETAYLI BİLGİ
  • 22
    kasım
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Umut Erdem ile Deneyim Paylaşım Atölyesi - Umut Tüneli Müzesi Saraybosna
    DETAYLI BİLGİ
  • 18
    ekim
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Deneyim Paylaşım Atölyesi: Gökyüzü Kahramanları ve Haysiyet Devrimi’nin Müzesi-Maidan
    DETAYLI BİLGİ
  • 25
    haziran
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Deneyim Paylaşım Atölyesi: Zelal Pelin Doğan ile Esma Hafıza Mekanı Müzesi
    DETAYLI BİLGİ
  • 28
    Mayıs
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Atölye - Hafızanın Peşinde: Geçmişi ve Geleceği Kurtarmak
    DETAYLI BİLGİ
  • 20
    Mayıs
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Atölye - Wannsee Konferans Evi: Umuda Bir Fener
    DETAYLI BİLGİ
  • 20
    nisan
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Atölye: Sergei Parajanov’un Artistismus'u
    DETAYLI BİLGİ
  • 01
    mart
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    beraberce Sohbetler: Sokaklar, Sokaklar, Kadınlar
    DETAYLI BİLGİ
  • 25
    şubat
    beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları
    Deneyim Paylaşım Atölyesi: The Hague Peace Projects
    DETAYLI BİLGİ
Proje Hakkında

Hatıla! projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz “beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları programını DVV International’ın Türkiye temsilcisi ve stratejik partneri olarak yürütüyoruz.

Programda 2017-2019 yıllarında kolektif hafıza, hatırlama, unutma ve yüzleşme konularına ilgili ve eleştirel yaklaşımı olanların, hafıza ve vicdan mekânlarının demokratikleşmeye katkıda bulunabileceğine inananların, dünyadaki deneyimlerden yararlanmalarını, bilgi ve deneyim değişimi yapmalarını ve bu deneyimi Türkiye için işlevselleştirmelerini amacıyla onlarca gönüllümüz dünyanın dört bir yanındaki hafıza ve vicdan mekanlarında 30-60 gün geçirdiler. Deneyimlerini blog yazılarıyla paylaşan beraberce gönüllüleri, Deneyim Paylaşım Atölyeleri ile de Arjantin’den Bosna’ya, Hollada’dan Güney Afrikaya çeşitli hafıza ve vicdan mekanlarına dair deneyimlerini, çalışma alanlarını paylaşmaya devam ediyor.  

 

Proje

Tolga Kızılay / beraberce Değişim Programı: Hafıza Mekanları 2019 Gönüllüsü

2019’un son altı haftasını berberce Derneği’nin Hafıza Mekânları projesinin gönüllüsü olarak Polonya’da bulunan bir hafıza mekânında; Galiçya Yahudi Müzesi’nde geçirdim. Gittiğim ilk gün müzeyi mekânsal anlamda keşfetmeye başladım. Kaç sergi var, ofis bölümü neresi, kitapçı, kafe, danışma gibi birçok mekânsal şeyi tanımaya çalıştım. Ben fiziksel tanımların peşine düşmüştüm ancak mekân daha başka bir anlama geliyordu, özellikle bir hafıza mekânındaysanız.

Gittiğim ilk günlerde, müzeye Türkiye’den gelen bir öğrenci grubu ile “hayatta kalan” toplantısına katıldım. Müze’nin düzenli yaptığı etkinliklerden biri olan “hayatta kalan” toplantıları, Nazi işgali sırasında kamplardan kurtulmuş ya da yaşananlara tanıklık etmiş insanların yaşadıklarını anlattıkları bir etkinlikti. Genel olarak “hayatta kalan” Holokost’ta yaşadıklarını anlatıyor ve soru cevap bölümü oluyordu. Daha sonra farklı “hayatta kalan” toplantılarına da katıldım. Farklı ülkelerden, farklı kültürlerden gelen insanların hikayelerini dinleme şansı yakaladım. Bu toplantılarda her bireysel hikaye, her soru, her cevap bir mekânı temsil ediyordu. Yani bir ortaklık ve paylaşımı anlatıyordu. İçinde olduğumuz fiziksel mekândan daha çok şey anlatan bir mekânı.

Galiçya Yahudi Müzesi

Mekân kavramı günlük dilde kullanılan fiziksel anlamından daha başka bir anlama sahipti. Oturup okuduğumda ise karşıma çıkan en temel tanımlardan biri hafıza mekânının anlamını açıklar nitelikteydi. “Mekân, bir topluluğun, bir cemaatin ya da üyelerinin yaşadığı, halk arasında kendisini ‘biz’ olarak tanımladığı ve yaşadığı alanda biraradalığın tarihsel bilincine vardığı her tür ortaklığın; bir şekle ve toplumsal görünürlüğe kavuştuğu, bir isme sahip yapıdır[1].” Hafıza mekânını bu tanımla anladığınızda her hikaye, her “biz” bir hafıza mekânına dönüşebiliyor.

Hafıza Çalışmaları: Ayrımlar, Ortaklıklar

Galiçya Yahudi Müzesi’nde bulunduğum sürece çok fazla mekânsal şeyle karşılaştım. Bazen bir hikaye, bazen bir gelenek, bazen bir mezar taşı, bazen bir acı. Beni en çok düşündüren durumlardan bir tanesi müzede bulunan geçici bir sergiyle ilgiliydi. Sergi, “From Home to Home (Evden Eve)[2]” ismiyle Pisek Ailesinin 1939-1942 yılları arasında 12.000 km süren yolculuğunu ve yeni yaşama geçişlerini konu alıyor. Polonya’dan İsrail’e. Sergi, İrena Pisek’in yol boyunca çizdikleri, aldığı notlar ve fotoğraflardan oluşuyor. Sergiyi bir defa rehberle, bir defa da resimleri çizen, notları alan İrena Pisek’in torunuyla gezdim. Her ikisinin de farklı etkileri vardı. Ancak hikayeyi gerçek sahibinden dinlemenin mekânsal ve ilişkisel anlamda etkisinin çok daha büyük olduğunu düşündüm. Aynı hikaye, iki farklı anlatım; biri mekânın sahibi, diğeri mekanı tanıtan.

Polonya’da olduğum süreçte fark ettiğim bir diğer şey ise Holokost ile ilgili yapılan hafıza çalışmalarındaki ortaklıktı. Müzede bir kalıcı, iki geçici sergi vardı. Geçici sergilerden biri olan Pisek Ailesi’nin hikayesini anlatan “Evden Eve” sergisi ile kalıcı olan “Traces of Memory (Hafızanın İzleri) ”sergisinin ortak özelliği; her ikisinin de konuya Holokost’tan önceki yaşamı anlatarak başlamasıydı. Bunun bir tesadüf olmadığını düşündüm. Çünkü daha sonra aynı ortaklıkla Varşova Polin Müzesi’nde ve Schindler’in Fabrikası’ndaki sergilerde de karşılaştım. Bir gerçekliği anlamanın yolu o yaşamı tanımakla mümkündü, özellikle Holokost gibi bir gerçekliği anlamak; işgal edilen yaşamı, mekânı anlamakla mümkündü. Doğrudan acıya, ölüme bakmak yerine acıyı yaşayanın kim, kaybettiklerinin ne olduğunu bilmek bir gerçeklik sunuyordu. Örneğin “Evden Eve” sergisi sadece Holokost dönemine odaklanmıyordu. Pisek Ailesi’nin savaştan önceki yaşamlarıyla başlıyor, hayatta kalma mücadelelerine odaklanıyor ve savaş sonrasında kimler hayatta, kimler değil, yaşamlarına nerede, nasıl devam ediyorlar bölümüyle bitiyordu.

Kalıcı sergi olan Hafıza’nın İzleri sergisinde ise Holokost beş bölümlük serginin üçüncü bölümünde anlatılıyordu. Her iki sergide de gerçeklik ancak öncesi ve sonrası ile tam anlamıyla karşılanmış oluyordu.

Tarnow’da Auschwitz’e gönderilen ilk 753 kişiyi temsilen yapılmış anıt

Kafamda dönen bir diğer soru da, bir hafıza mekanı ziyareti turistik bir geziye indirgenebilir mi sorusuydu. Turistik bir faaliyete dönmüş, tur şirketlerinin camını süsleyen “Auschwitz[3]” turu bir hafıza mekanı ziyareti miydi? Eski bir Yahudi bölgesi olan Kazimierz’de “Schindler’s List(Schindler’in Listesi)[4]” filmiyle yaşanan popülerleşme sonucu insanların bu bölgeye gelmesi bir hafıza mekanı ziyareti miydi? “Schindler’in Listesi” filmiyle dönüşen bir yerde herkesin Schindler’in fabrikasını sorması tesadüf müydü? İnsanlar gerçekliğe mi geliyordu yoksa hafıza mekanları turistik gezilerin bir parçası mı oluyordu?

Kaizimerz, Old Synagogue

Galiçya Yahudi Müzesi’nde geçirdiğim ve hafıza mekânlarını ziyaret ettiğim altı hafta boyunca yaşadığım karşılaşmalar hem yeni bilgiler edinmemi sağladı hem de yeni soruları aklıma düşürdü. Bu sorular uzun bir süre daha zihnimi işgal edecek gibi. Mekân ama hangi mekân? Hafıza ama hangi hafıza? Hafıza mekânı ama nasıl? Bir yanda bir gerçeklik duruyor, diğer yanda o gerçekliğe nasıl gidileceği. İnce çizginin hangi tarafı hafızaya yolculuk, hangi tarafı “turistik” bir ziyaret anlamına geliyor!

Notlar:

[1] Yücel, Hakan, Varoşun Üç Hali:”İç Varoş”,”Parçalanmış Varoş” ve “Bütünleşik Varoş”, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, Mart 2016, s. 56 (Tarrius, 2000)

[2] http://www.galiciajewishmuseum.org/en/from-home-to-home-a-tale-of-the-wartime-exile-and-survival-of-the-pisek-family

[3] Alman işgali sırasında bir milyondan fazla insanın öldürüldüğü kamp.

[4] Steven Spielberg, Schindler’s List (Schindler’in Listesi), 1993 

 

Çalışmalarımız

beraberceden duyurular, haberler ve etkinlikler için e-posta listemize katılın!